21 Ekim 2018 Pazar

öyLesine #6

        Neyi seviyorum biliyor musun ? Çözebileceğim karmaşık insanları.  Benim için onlar tamamen birer bulmaca. Birer oyun.. Çözene kadar büyülü, karmaşıklığı bittiğinde ise sıradan.

         Aksiyonu bitene kadar can alıcı , her şey durulduğunda ise tamamen sıkıcı. İlgimi mi istiyorsun? O halde her daim gizemli kal. Seni Çözmeye çalıştıkça bana yeni kapılar aç. Kalbinde , zihninde , bedeninde dolaşmama izin ver lakin asla derinlerine dokundurma. Bazı sınırlar koy. O sınırları aşmak için vereceğim caba ile tavla.

       O küçük sıradan ilişkilerin kadını olamam ben. Süreklilik istiyorsan oynamalısın bu oyunu benimle. Arada sınırları koymama müsaade et. Kontrolün tam bende olduğunu hissettir ,sonra  bir hamle ile alt et. Gücünü hissettir bedenimin her zerresinde. Tartış benimle. Tutkumu alevlendir.

       Kadınlığın zirvesine oturmuşum ben. O zirvede dişiliğimi sergiledikçe varım. Ateşimi körükle. Ayak uydur alevlerime. Geceleri tutuş benimle. Gündüzleri küllerimden doğ.

      Dışım simsiyah , sen içimde ki gök kuşağını gör. Tüm dünyaya kafa tutan bir serseri ol yeri gelince. Ama gece kucağıma sokulan bir kedi . Laf dinleyen biri gibi gözük ama seni yönetmeme izin verme. Seni kontrol etmeye çalışmak beni bağlayacak sana. Çünkü ben savaşçıyım.. VE savaşa çıkamadığım bir sevda benim için bir hiç.

       Kıskançlığımın tadına var. Bundan şikayetçi olma. VE asla bununla oynama. Bu ucu açık bir elektrik kablosudur zira.

       Benimle iken uslu olursan değil , haylaz bir çoçuk olursan dalarsın mavilerin karanlığına..
VE bil bakalım kim parlar karanlığın ortasında ?


15 Ekim 2018 Pazartesi

Öylesine #bilmemKaç

        Sana bir sır vereyim mi ? Aşk acısı çekmeyi ,  o aşkı yaşamaktan daha çok sevdiğimi fark ettim dün gece.Kendimi "Mazoşist misin lan sen? " diye bi yokladım. Lakin  değilim çünkü ufacık bir iğne bile beni ürpertiyor.. Ama aşk acısı çekmek , böyle ne bileyim mecnun gibi savrulmak, süzülmek falan anam bir hoşuma gidiyor. Bu siyaha olan düşkünlüğümden mi dedim sonra. Tabi öyle seviyorum ki siyahı Sevda dediğinin de"kara"sına vuruldum gittim. 

        Böyle suratım asık , soruyorlar ne oldu neyin var ? Diyorum nur topu gibi bir "Kara sevdam" var. Çok havalı. Acım bile havalı benim hey gidi hey.

        Burçlara karşı inancın nedir bilmiyorum.Ben baya inandım ." Akrep burçları imkansıza , düzgün olmayana , adam edilmeye ihtiyacı olana meyilli" olurmuş. Tabi bil bakayım ben ne burcuyum ?


          Hayır dünyaya bi daha gelsem akrep olmak isterim yine. O derece de psikopatım. Seviyorum kendimi. Ve baktım cidden bütün de özelliklerini taşıyorum. Sıyırdığım falan yokmuş , burcum manyakmış. Bu egzotik arada melankolik arada asabiyet, derin tutku , entrika , şüphe , 6. his falan hep ondanmış. Ben normalmişim. İnanabiliyor musun ?  Normal olduğuma ben pek inanmadım ama olsundu. . Akrep=Ben  ne muazzam di mi ?

       Başka bir burç olsam şaşırırdım zaten. Dünya üzerinde nerede sorunlu bişey var hepsi bende.Hayır azcık düzene sokayım hayatımı diyorum Bir daraltı geliyor.  Bir afakanlar basıyor falan. Mesela düzeltilmesi gereken insanlar çok çekici geliyor bana. Niye bi sor. Bilmiyorum. Sanki madalya takacaklar bir yerime. Rehabile edilesi insanlar seviyorum sizi. Bağrıma basıyorum gel tatlım ;)

     Bu yazının sonunda sende kafayı sonunda çatlattığımı düşünüyorsan , gel bi kahve içelim.Sana white mokokolu bi kahve de yaparım.
     Cok clas havalı olduğumu da anlatırım. Hı olmaz mı ?



14 Ekim 2018 Pazar

Sıyırmacalar..

         Sabah sabah aklımı kaçırdım diye düşündüm. Her algım hep aynı kapıya çıksa da burnum da bu düzene uymamıştır diye derin bir soluk daha aldım. Gözlerim hala kapalı olmasına karşın , rüya serap hayal artık ne zıkkım kaldıysa geriye kesin onlardan birindeyim dedim. Çünkü her derin nefes de aldığım koku daha da yoğunlaştı.

       Sirkelen kızım böyle rüya olmaz diye tepikledim kendimi yataktan. Kurabiye kokusuna koşan bir çocuk gibi kokunun geldiği yöne doğru heyecanla koşarken ( ev sanki maraton yeri o kadar uzun koştum yani ) aklımın içinden acaba mı lan ? Pişman oldu da affet beni diye ayaklarıma mı kapanacak? Affetmem ama sarılırım ! Sarılırsam öperim ama asla affetmem!
       

       Vuslata vardığımda Ondan ne zaman arakladığımı bile bilmediğim bir parfüm şişesi ile benim bıdık kızım karşımda duruyor. Hayır onu ben bile unutmuşum , nerelerden buldun sen onu sabah sabah. Evren bana suikast düzenliyor eminim. Hüsran bir suratla dikilmiş olmalıyım ki kapıda. Noldu anneeeğğğğ diye çemkiren kızımı da sankinleştirmem gerekti. Bıdık mıdık diyorum ama Eşşek kadar oldu yani oda.
       

                Tam başarıyordum biliyor musun ? Cidden her şeyden sıyırmıştım kendimi. Ama koku evrensel bir şeymiş gibi unutulmuyormuş. Koku hafızası diye bişey var mı dersin ? Kesin vardır. Koku koleksiyonu yaptığımızı düşünsene.

           Her neyse şişeyi alıp camdan aşağı fırlatmayı düşündüm. Yeltendim hatta. Ama yoksunluk krizindeki bir keş gibi sürekli burnumun içine soka soka kokladım, kokladım,kokladım.. Yetmedi açtım askıda ki bütün elbiselere sıktım. Hala atamadığım bir gömleği vardı. Kendimden sakladığım , atmayayım diye diplere soktuğum. Nasıl sıyırdığımı sen düşün. Kendimden bişeyleri saklayabileceğimi düşünüyorum. Onuda aldım kokuya buladım. Oturup deli gibi ağladım. Gömleği salya sümük olana değin.

          Bütün dengeler yerine tekrar oturup kendime telkinler vermeye başladığımda çıldırmış olacağımı düşünüp bütün kıyafetlerimi makineye atıp yıkadım.VE aklımda tek bir soru ; sırada bekleyen 2 sepet çamaşırla  halihazırda yıkanmış 3 sepet çamaşırı  NEREDE KURUTACAĞIM LAN BEN !!!