21 Eylül 2018 Cuma

öylesine #4

Olması gerektiği gibi olmayan her şey üzerime yıkılmış kursağımda kalmış gibi.
Kurduğum her hayalin bir çığ gibi bir karabasan gibi çöreklenmesi de cabası.


Şimdi iki kırık kalp var öte de. Bir parça sende bir parça bende. Sevmediğine inandırmaya çalışan Binlerce insan var etrafımda. onlara hiç inanmıyorum . Kırılan parçalanan hayatının bilincindeyim. Lakin senden daha parçalanmış olmam  payıma düşeni sanırım bu ilişkinin.

Demiştin ya hani , yıllar sonra eşlerimize bakarken birbirimizle olan anılarımız canlanacak gözümüzde. Aniden ağlamalar kasvetli havalar saracak evimizi. Dokunduğumuzda yada dokunulduğumuz da; minik oynaşmalarımız dirilecek tenimizde, yakacak bizi. Doğru insanlara yanlış insanlar olacağız. Ne kadar inkar etsekte  Hiç mutlu olmayan insanlar olarak öleceğiz diye. Bu konuşman sürekli hayalet gibi hatrımda dolanıyor. Sevemez miyim bir daha. Sana olan tutkum aşkım başkasına akamaz mı ? Cidden olamaz mı ? Senin için heyecanla hazırladığım kahvaltıları başkasına da hazırlayamam mı yani ? Sana kördüğüm olmuşsam açılamam mı?  Olmaz ki bu.. Olmamalı.. Ömrümün sonuna kadar cesedin kalbimde yatmamalı.

Bir mezarlık bulmalıyım seni bırakacak. Bir ölüyle yaşanmaz ki.

Sevgi sözcüklerin canlanıyor kulağımda...
"Hiç gitmeyeceğim.."
"Seni hiç bir zaman bırakmayacağım.."
"Savaşacağım senin için ufaklık.."

Zaten sürekli engebeli olan bi ilişki içinde sürüklenip gidiyorduk. Tamam son zamanlarda çokta mutlu değildik.  Tamam hatta hiç mutlu değildik. Çünkü sonumuzun sonu yoktu eziliyorduk. 5 yılın sonunda hala bir olamamış, ev olamamıştık birbirimize. Tamam çok hırçındık. Yine de bizimdik..

Yetmedi..


Giderken söylediğin her cümle , ses tonun, kesilen nefesin... Her gün bir kaset gibi sarıyor başa.

Çok ağır konuşmaları hak etmediğimi düşünsem de , o vedayı öyle sert yapmasaydın şuan senden nefret edemezdim sanırım.

Bunu istiyordun dimi. Kötü kalmak zihnimde.


3 ay oldu gittiğimiz. Bittiğimiz.

Hayatına devam ettiğini görüyorum. Evet bazen hala sosyal mecralardan bakıyorum sana.

Bu biraz daha kanatıyor kalbimi doğrudur.

Ama böyle böyle tuz basa basa unutacağım seni.

Hiç dediğin gibi olmayacak. Yıllar sonra  Çok güzel bir yuvam olacak. Senle yarım kalan kalbimi tam edip tekrar seveceğim. Senden bir zerre dahi kalmadığında tekrar açacağım kalbimin kapılarını.

Bu sana son hediyem olacak..

Sen dokunduğun tenlerde bir Ben bulamayacaksın. Bense senden çoktan geçmiş olacağım..




17 Eylül 2018 Pazartesi

Agorafobik Neva "5"

     Annem de ki gerçekleri gördüm. Katıldığı ayinlerde 12 çocuğunu nasıl katlettiğini ve bununla nasıl onurlandırıldığını gördüm gözlerinde. 13 de neden durduklarını gördüm. Babamın başarı merdivenlerini nasıl tırmandığını izledim. Her basamakta ne kadar kirli oyunlar oynandığını, hangi kirli yataklardan çıktığını gördüm. İkisinin de elleri pis ve kanlıydı.
   
    İşin en kötü yanı neydi biliyor musun ? Onların beklenti dolu bakışları. Biliyorlardı sanki. Benim ölümle yaşam arasında sıkıştığım yeri. Arafı biliyorlardı. Araftaydım. Ve onlar bunun farkındaydı. Araftan çıkabilen tek kişiydim ve onlar bunu biliyordu Deva.

          Bekliyorlardı ki parmağımı şıklatıp dünyayı durdurayım. Yada yataktan bi işaretimle havalara uçayım. Ne bileyim belki etraftaki nesneleri kıpırdatayım. Yada havayı kontrol edeyim. Bilmedikleri neydi sence Deva. Ben başka birşeyle döndüm oradan hayata. Gözlerindeki yaşam kalıntılarını okuyabiliyordum Deva düşüne biliyor musun? Beklemedikleri işte buydu..

      Beklentilerinin boşa çıktığını düşündüler ve o halleri görülmeye değerdi. Gittiler. Sanki hayallerini yıkmıştım. Beni bırakıp gittiler Deva. Yapayalnız bıraktılar. Sırf beklentilerine uymadığım için..
     
      Korktum Deva Yalnızlıktan. Okuduğum insanların sahteliğinden korktum.İnsanların gözlerine bakmaya korktum. Dahası gözlerimi tekrar açmaya ürktüm. Sonra.. Bunu nasıl kontrol edeceğimi kavradım. Ama içimde bir şey büyüyordu. Hissediyordum onun verdiği hazzı.      
     

      İstediğim her şeyi bir göz kırpmasıyla öğrendim. Bu sefer içimdeki şeytandan korktum Deva. Okumayı kontrol altında tutmayı öğrenmiştim lakin, içimdeki şeytanı zapt edemiyordum. Korkmaya başladım. Kendimden bile. Sonra sokağa çıkmaya bile korktuğum bu anlar peydah oldu.
 
     Bakmadığım sürece okuyamazdım da. Görmektense dinlemeyi seçtim. Sahte duygularını duymayı seçtim evet. Gerçekler sanıldığı kadar eğlenceli değildi Deva..

    Ve sen geldin . Sana Deva dedim. Okuyamadım tek şey sendin zira. Göz kapaklarını açmadan görebilen tek varlık sendin. O ilk karşılaşmamızda bana böyle kenetleneceğini nerden bile bilirdim ki?
 Sahi o mırıldandığın cümle neydi Deva ?