29 Ağustos 2013 Perşembe

Yorgunum..

          Yorulmuşum ben yaa. Son bir kaç gündür ekseri devam eden kavgalarımızdan, kendimi anlatmaya çalışıp anlatamamamdan. Sevgimin yoğunluğundan. Dengesiz ruh halimden cidden yoruldum.
     
         O değil paranoyak olup çıkacam ben sonunda. Çünkü ne zaman biraz tartışsak kafamın içinde bir sürü senaryo dolaşıyor. Kendimden de bıktım ya. Az normal ol kızım, düşme üstüne, serbest bırak. Kendi kendime öğütler verecek duruma düştüm :).  Aşk delirtir derlerdi de inanmazdım. Doğruymuş bizzat kendimden biliyorum.


         Allah'dan  tospam benim bu hallerimi de seviyor. Yoksa nereden buldum ben bu deliyi deyip kaçabilitesi olurdu.

          Zaten tek sorun, tek yorgunluğum kavga etmemiz de değil.  Bu ara kızçem fazlasıyla beynimi sorguluyor, yoruyor. Kendimle savaşa bilirim ben ama kızımın o masum soruları, istekleri, özlemiyle nasıl başa çıkarım bilmiyorum.
Büyüdükçe başıma bunların geleceğini biliyordum ama bu kadar çabuk olacağını tahmin etmiyordum.

        Dün birden bire, durduk yere. "babam ne zaman gelecek anne" diye sordu. Pat diye. hiç mevzusu geçmezken. Her zaman ki gibi "uzakta kızım çalışıyor baba. Gelecek." diyiverdim.
      - Çalışmasın. paya istemiyom ben. okuya gidicem ama eve geldiğimde baba da burada olsun, bizim evde kalsın.
 
     + Ama annecim baba çalışmazsa okula gidemezsin ki. Hem bak deden var. Dayın var.
 
     - Baba da gelsin :(

     + Annecim biz baba ile küstük ama senle küsmedi. Seni çok seviyor. Ama çalışması lazım gelecek güzel kuzum

      -  Payada istemiyom , okulda istemiyom babamı istiyom ben.

           Aynen böyle bir konuşmaydı. Ufacık boyuna bakıp böyle konuşmasına mı şaşayım. Ne yapacağımı bilmediğime mi yanayım. Ara sıra kızını arasa da görmek istiyor babasını. E adam zaten sorumsuzun teki. Ne yapayım zorla al kızını getirdim gör  mü diyeyim. Yaşımın küçük olmasına rağmen sorsanız  ruhum 40 yaşında.  Her zorluğun üstesinden (az yaralar alarak) geldim. Ama konu senin parçan olunca, elin kolun bağlı kalıyorsun. Oturup babasının puştluğunu da anlatamıyorsun. Baba figürünü karalayamıyorsun. Öyle oturup kızının içinde esecek fırtınaları engellemeye çabalıyorsun. Beyhude olduğunu bile bile. Çünkü her kızın ilk kahramanıdır babası. Benim kızımın Başyapıtı, kahramanını çoktan kaybetti. İlk aşk gibidir baba sevgisi. Kızım ise doğuştan aşk acısı ile baş etmek zorunda kaldı.

     Kıvranıyorum öfkeden. Bana bunları yaşattığı için ondan iğreniyorum. Kızımın hayatında hep bir eksiklik olacağı için ondan nefret ediyorum. Çocukluk hatalarımın bedelini kızıma da ödettiğim için kendimi asla affedemeyeceğimi de biliyorum. Ama sen affet beni küçüğüm..
     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız için teşekkür ederim. Sevgiyle kalın.. ^_^