21 Ekim 2018 Pazar

öyLesine #6

        Neyi seviyorum biliyor musun ? Çözebileceğim karmaşık insanları.  Benim için onlar tamamen birer bulmaca. Birer oyun.. Çözene kadar büyülü, karmaşıklığı bittiğinde ise sıradan.

         Aksiyonu bitene kadar can alıcı , her şey durulduğunda ise tamamen sıkıcı. İlgimi mi istiyorsun? O halde her daim gizemli kal. Seni Çözmeye çalıştıkça bana yeni kapılar aç. Kalbinde , zihninde , bedeninde dolaşmama izin ver lakin asla derinlerine dokundurma. Bazı sınırlar koy. O sınırları aşmak için vereceğim caba ile tavla.

       O küçük sıradan ilişkilerin kadını olamam ben. Süreklilik istiyorsan oynamalısın bu oyunu benimle. Arada sınırları koymama müsaade et. Kontrolün tam bende olduğunu hissettir ,sonra  bir hamle ile alt et. Gücünü hissettir bedenimin her zerresinde. Tartış benimle. Tutkumu alevlendir.

       Kadınlığın zirvesine oturmuşum ben. O zirvede dişiliğimi sergiledikçe varım. Ateşimi körükle. Ayak uydur alevlerime. Geceleri tutuş benimle. Gündüzleri küllerimden doğ.

      Dışım simsiyah , sen içimde ki gök kuşağını gör. Tüm dünyaya kafa tutan bir serseri ol yeri gelince. Ama gece kucağıma sokulan bir kedi . Laf dinleyen biri gibi gözük ama seni yönetmeme izin verme. Seni kontrol etmeye çalışmak beni bağlayacak sana. Çünkü ben savaşçıyım.. VE savaşa çıkamadığım bir sevda benim için bir hiç.

       Kıskançlığımın tadına var. Bundan şikayetçi olma. VE asla bununla oynama. Bu ucu açık bir elektrik kablosudur zira.

       Benimle iken uslu olursan değil , haylaz bir çoçuk olursan dalarsın mavilerin karanlığına..
VE bil bakalım kim parlar karanlığın ortasında ?


15 Ekim 2018 Pazartesi

Öylesine #bilmemKaç

        Sana bir sır vereyim mi ? Aşk acısı çekmeyi ,  o aşkı yaşamaktan daha çok sevdiğimi fark ettim dün gece.Kendimi "Mazoşist misin lan sen? " diye bi yokladım. Lakin  değilim çünkü ufacık bir iğne bile beni ürpertiyor.. Ama aşk acısı çekmek , böyle ne bileyim mecnun gibi savrulmak, süzülmek falan anam bir hoşuma gidiyor. Bu siyaha olan düşkünlüğümden mi dedim sonra. Tabi öyle seviyorum ki siyahı Sevda dediğinin de"kara"sına vuruldum gittim. 

        Böyle suratım asık , soruyorlar ne oldu neyin var ? Diyorum nur topu gibi bir "Kara sevdam" var. Çok havalı. Acım bile havalı benim hey gidi hey.

        Burçlara karşı inancın nedir bilmiyorum.Ben baya inandım ." Akrep burçları imkansıza , düzgün olmayana , adam edilmeye ihtiyacı olana meyilli" olurmuş. Tabi bil bakayım ben ne burcuyum ?


          Hayır dünyaya bi daha gelsem akrep olmak isterim yine. O derece de psikopatım. Seviyorum kendimi. Ve baktım cidden bütün de özelliklerini taşıyorum. Sıyırdığım falan yokmuş , burcum manyakmış. Bu egzotik arada melankolik arada asabiyet, derin tutku , entrika , şüphe , 6. his falan hep ondanmış. Ben normalmişim. İnanabiliyor musun ?  Normal olduğuma ben pek inanmadım ama olsundu. . Akrep=Ben  ne muazzam di mi ?

       Başka bir burç olsam şaşırırdım zaten. Dünya üzerinde nerede sorunlu bişey var hepsi bende.Hayır azcık düzene sokayım hayatımı diyorum Bir daraltı geliyor.  Bir afakanlar basıyor falan. Mesela düzeltilmesi gereken insanlar çok çekici geliyor bana. Niye bi sor. Bilmiyorum. Sanki madalya takacaklar bir yerime. Rehabile edilesi insanlar seviyorum sizi. Bağrıma basıyorum gel tatlım ;)

     Bu yazının sonunda sende kafayı sonunda çatlattığımı düşünüyorsan , gel bi kahve içelim.Sana white mokokolu bi kahve de yaparım.
     Cok clas havalı olduğumu da anlatırım. Hı olmaz mı ?



14 Ekim 2018 Pazar

Sıyırmacalar..

         Sabah sabah aklımı kaçırdım diye düşündüm. Her algım hep aynı kapıya çıksa da burnum da bu düzene uymamıştır diye derin bir soluk daha aldım. Gözlerim hala kapalı olmasına karşın , rüya serap hayal artık ne zıkkım kaldıysa geriye kesin onlardan birindeyim dedim. Çünkü her derin nefes de aldığım koku daha da yoğunlaştı.

       Sirkelen kızım böyle rüya olmaz diye tepikledim kendimi yataktan. Kurabiye kokusuna koşan bir çocuk gibi kokunun geldiği yöne doğru heyecanla koşarken ( ev sanki maraton yeri o kadar uzun koştum yani ) aklımın içinden acaba mı lan ? Pişman oldu da affet beni diye ayaklarıma mı kapanacak? Affetmem ama sarılırım ! Sarılırsam öperim ama asla affetmem!
       

       Vuslata vardığımda Ondan ne zaman arakladığımı bile bilmediğim bir parfüm şişesi ile benim bıdık kızım karşımda duruyor. Hayır onu ben bile unutmuşum , nerelerden buldun sen onu sabah sabah. Evren bana suikast düzenliyor eminim. Hüsran bir suratla dikilmiş olmalıyım ki kapıda. Noldu anneeeğğğğ diye çemkiren kızımı da sankinleştirmem gerekti. Bıdık mıdık diyorum ama Eşşek kadar oldu yani oda.
       

                Tam başarıyordum biliyor musun ? Cidden her şeyden sıyırmıştım kendimi. Ama koku evrensel bir şeymiş gibi unutulmuyormuş. Koku hafızası diye bişey var mı dersin ? Kesin vardır. Koku koleksiyonu yaptığımızı düşünsene.

           Her neyse şişeyi alıp camdan aşağı fırlatmayı düşündüm. Yeltendim hatta. Ama yoksunluk krizindeki bir keş gibi sürekli burnumun içine soka soka kokladım, kokladım,kokladım.. Yetmedi açtım askıda ki bütün elbiselere sıktım. Hala atamadığım bir gömleği vardı. Kendimden sakladığım , atmayayım diye diplere soktuğum. Nasıl sıyırdığımı sen düşün. Kendimden bişeyleri saklayabileceğimi düşünüyorum. Onuda aldım kokuya buladım. Oturup deli gibi ağladım. Gömleği salya sümük olana değin.

          Bütün dengeler yerine tekrar oturup kendime telkinler vermeye başladığımda çıldırmış olacağımı düşünüp bütün kıyafetlerimi makineye atıp yıkadım.VE aklımda tek bir soru ; sırada bekleyen 2 sepet çamaşırla  halihazırda yıkanmış 3 sepet çamaşırı  NEREDE KURUTACAĞIM LAN BEN !!!

21 Eylül 2018 Cuma

öylesine #4

Olması gerektiği gibi olmayan her şey üzerime yıkılmış kursağımda kalmış gibi.
Kurduğum her hayalin bir çığ gibi bir karabasan gibi çöreklenmesi de cabası.


Şimdi iki kırık kalp var öte de. Bir parça sende bir parça bende. Sevmediğine inandırmaya çalışan Binlerce insan var etrafımda. onlara hiç inanmıyorum . Kırılan parçalanan hayatının bilincindeyim. Lakin senden daha parçalanmış olmam  payıma düşeni sanırım bu ilişkinin.

Demiştin ya hani , yıllar sonra eşlerimize bakarken birbirimizle olan anılarımız canlanacak gözümüzde. Aniden ağlamalar kasvetli havalar saracak evimizi. Dokunduğumuzda yada dokunulduğumuz da; minik oynaşmalarımız dirilecek tenimizde, yakacak bizi. Doğru insanlara yanlış insanlar olacağız. Ne kadar inkar etsekte  Hiç mutlu olmayan insanlar olarak öleceğiz diye. Bu konuşman sürekli hayalet gibi hatrımda dolanıyor. Sevemez miyim bir daha. Sana olan tutkum aşkım başkasına akamaz mı ? Cidden olamaz mı ? Senin için heyecanla hazırladığım kahvaltıları başkasına da hazırlayamam mı yani ? Sana kördüğüm olmuşsam açılamam mı?  Olmaz ki bu.. Olmamalı.. Ömrümün sonuna kadar cesedin kalbimde yatmamalı.

Bir mezarlık bulmalıyım seni bırakacak. Bir ölüyle yaşanmaz ki.

Sevgi sözcüklerin canlanıyor kulağımda...
"Hiç gitmeyeceğim.."
"Seni hiç bir zaman bırakmayacağım.."
"Savaşacağım senin için ufaklık.."

Zaten sürekli engebeli olan bi ilişki içinde sürüklenip gidiyorduk. Tamam son zamanlarda çokta mutlu değildik.  Tamam hatta hiç mutlu değildik. Çünkü sonumuzun sonu yoktu eziliyorduk. 5 yılın sonunda hala bir olamamış, ev olamamıştık birbirimize. Tamam çok hırçındık. Yine de bizimdik..

Yetmedi..


Giderken söylediğin her cümle , ses tonun, kesilen nefesin... Her gün bir kaset gibi sarıyor başa.

Çok ağır konuşmaları hak etmediğimi düşünsem de , o vedayı öyle sert yapmasaydın şuan senden nefret edemezdim sanırım.

Bunu istiyordun dimi. Kötü kalmak zihnimde.


3 ay oldu gittiğimiz. Bittiğimiz.

Hayatına devam ettiğini görüyorum. Evet bazen hala sosyal mecralardan bakıyorum sana.

Bu biraz daha kanatıyor kalbimi doğrudur.

Ama böyle böyle tuz basa basa unutacağım seni.

Hiç dediğin gibi olmayacak. Yıllar sonra  Çok güzel bir yuvam olacak. Senle yarım kalan kalbimi tam edip tekrar seveceğim. Senden bir zerre dahi kalmadığında tekrar açacağım kalbimin kapılarını.

Bu sana son hediyem olacak..

Sen dokunduğun tenlerde bir Ben bulamayacaksın. Bense senden çoktan geçmiş olacağım..




17 Eylül 2018 Pazartesi

Agorafobik Neva "5"

     Annem de ki gerçekleri gördüm. Katıldığı ayinlerde 12 çocuğunu nasıl katlettiğini ve bununla nasıl onurlandırıldığını gördüm gözlerinde. 13 de neden durduklarını gördüm. Babamın başarı merdivenlerini nasıl tırmandığını izledim. Her basamakta ne kadar kirli oyunlar oynandığını, hangi kirli yataklardan çıktığını gördüm. İkisinin de elleri pis ve kanlıydı.
   
    İşin en kötü yanı neydi biliyor musun ? Onların beklenti dolu bakışları. Biliyorlardı sanki. Benim ölümle yaşam arasında sıkıştığım yeri. Arafı biliyorlardı. Araftaydım. Ve onlar bunun farkındaydı. Araftan çıkabilen tek kişiydim ve onlar bunu biliyordu Deva.

          Bekliyorlardı ki parmağımı şıklatıp dünyayı durdurayım. Yada yataktan bi işaretimle havalara uçayım. Ne bileyim belki etraftaki nesneleri kıpırdatayım. Yada havayı kontrol edeyim. Bilmedikleri neydi sence Deva. Ben başka birşeyle döndüm oradan hayata. Gözlerindeki yaşam kalıntılarını okuyabiliyordum Deva düşüne biliyor musun? Beklemedikleri işte buydu..

      Beklentilerinin boşa çıktığını düşündüler ve o halleri görülmeye değerdi. Gittiler. Sanki hayallerini yıkmıştım. Beni bırakıp gittiler Deva. Yapayalnız bıraktılar. Sırf beklentilerine uymadığım için..
     
      Korktum Deva Yalnızlıktan. Okuduğum insanların sahteliğinden korktum.İnsanların gözlerine bakmaya korktum. Dahası gözlerimi tekrar açmaya ürktüm. Sonra.. Bunu nasıl kontrol edeceğimi kavradım. Ama içimde bir şey büyüyordu. Hissediyordum onun verdiği hazzı.      
     

      İstediğim her şeyi bir göz kırpmasıyla öğrendim. Bu sefer içimdeki şeytandan korktum Deva. Okumayı kontrol altında tutmayı öğrenmiştim lakin, içimdeki şeytanı zapt edemiyordum. Korkmaya başladım. Kendimden bile. Sonra sokağa çıkmaya bile korktuğum bu anlar peydah oldu.
 
     Bakmadığım sürece okuyamazdım da. Görmektense dinlemeyi seçtim. Sahte duygularını duymayı seçtim evet. Gerçekler sanıldığı kadar eğlenceli değildi Deva..

    Ve sen geldin . Sana Deva dedim. Okuyamadım tek şey sendin zira. Göz kapaklarını açmadan görebilen tek varlık sendin. O ilk karşılaşmamızda bana böyle kenetleneceğini nerden bile bilirdim ki?
 Sahi o mırıldandığın cümle neydi Deva ?


18 Temmuz 2018 Çarşamba

Agorafobik Neva "4"

          Sabahın ilk ışıklarını seyretmeyi seviyorum ben, ilk sesleri duymayı, ilk kıpırdanışlara şahit olmayı.
-Neden uyumadın neva- Allah belanı versin Deva!! Nerdesin sen he!! Nerdesin ? - Bir şey sordum Neva.Neden uyumadın ?- Sanane amg. bi sen kaldın beni bırakıp gitmeyen. Sende gittin Deva.

       -Yalnız kalmalıydın- Hayırdır ? -Düşün Neva, hatırlamaya çalış. Sen kimdin? Nerden geldin..-
Düşünmemek için, kafayı yememek için insanları dinlediğimi biliyorsun değil mi ? Nedir şimdi bu atraksiyonların ? - Gidiyorum ben neva, düşün. Cevapları bulduğunda geleceğim.-

       Kimdim ben öyle mi ? Kimdim..  Bir prof.'ün tek kızıydım . Bir Annenin ilk ölmeyen çocuğuydum.  24 yaşında hayata kapısını kapatan, dünyaya evinin penceresinden bakan bir deliydim. Yetmedi mi Deva ? Hala yoksun ortalıklarda. Dahasını istiyorsun değil mi? Neden annemin 12 çocuğunun doğmadan öldüğünü. 13 de normal bir gebelikle beni doğurduğunu, bunu bilmek istiyorsun değil mi Deva ?

       24 yaşında bana ne olduğunu merak ediyorsun değil mi ? Neden bağlantılarımı koparttığımı. Hayata pencereden bakarak ölmeyi beklediğimi ? Gel Deva  gel anlatayım..

       Bir profesör kızıydım ben. Her şeyim mükemmel olmalıydı. Korktuğum tek şey  kusurdu. Babama  övüneceği başarılar elde ettim. Okulumu birincilikle bitirdim. Başarılı bir bilim kadını olma yolunda ilerliyordum. Sonra bir kaza oldu. Nasıl yaptığımı bilmediğim.Ölmeyi nasıl becerdiğimi bilmediğim. Ölmüşüm Deva. Bildiğin ölmüş. Ama bana sorsan hayat devam ediyordu. Öldüğüm, kaza yaptığım falan yoktu. Yolumda ilerlerken, yolda yatmış bir sürü çıplak varlıklar gördüm. Anlam veremediğim daha önce görmediğim. Sonradan öğrenecektim onların red edilmiş ruhlar olduğunu. Durdum. O hallerimde de merak had safhadaydı. Babam merakımın bilgilerimi her daim güncel tutacağını savunurdu. Onlara bakmak için indim arabadan. Hiç birşeye benzetilmeyecek kadar biçimsiz varlıklardı Deva. Normalde korkup kaçmam lazımdı. Ama hangi ceset korku barındırır ki içinde! Unuttun mu aslında o an ölmüştüm ben?

     Koluma yapıştı o varlıklardan biri. Anlamadığım bir dilde bir şeyler fısıldadılar. Sonra gözlerimi hastanede açtım. 2 saat morgda kalıp uyanmışım Deva. 2 gün uyumuşum. Uyandığımda insanların gözlerinden geçenleri okuduğumu tabi ki fark etmedim. Beynimin içinden bir ses, insanların ağzından farklı bir ses. Kafa tramvası geçirdim ve kafayı yiyorum sandım.

      Annemle, babam geldi yanıma gözlerinden gecenleri tahmin bile edemezdim..

30 Haziran 2018 Cumartesi

Agorafobik neva "3"

       " Sandığından daha iyi tanıyorum seni neva. Hayattan kaçabilirsin fakat kurtulamazsın. "

    Bu ne lan şimdi. Gizli hayranım mıymış bu deyüs? Hayattan kaçabilir ama kurtulamazmışım. Biz bilmiyoruz sanki kurtalamayaçağımızı. Deva nere gittin lan. Mantığına ihtiyacım var gel buraya.. Lazımsın ya !! Kaybol git sende.

    Şimdi bu adam beni öldürmek mi istiyor acaba kurtulamazmışım falan ? Gel ben seni bu hayattan kurtarayım seni öldüreyim mi demek istedi ? Ay Allahım! Korkuyorum ya ben ! LAN DEVAAAA ! Ağzına tükürdüğüm nerdesin..

                                                      ...   & ...


        Korkudan millet altına sıçar, biz uyuyakalmışız. Doğuştan tuhafmışım lan ben demek ki. Okurken neden pısırık bir kişilik değildim ki ben. Aklımda deli sorular ve deva yok. Nereme kaçtı acaba bu civelek.

                                                       ... & ...


        Ayşe teyze yine Selami dayıyı boğazlıyor galiba. Nerenden çıkıyor be teyze bu ses ? Merak içindeyim doğrusu. Sistemi bir döndürelim bakalım kim takılacak ağımıza.

    - Necati sırnaşma ! Kaç kere dedim bilezik olmazsa vermem !!
    - Ocağımı kuruttun lan . Altın kaç para haberin varmı ?
    - Ben anlamam canım. Çeyrek altın alsaydın o zaman.
    - Görende zümrütten sanacak amg. 250 gr et parçası lan o bacak arandaki Sürtüğün kızı !!
    - Necati dur ne yapıyorsun. Ayy !! Dur dedim istemiyorumm. Necattiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii !!! Yapmaaaa necatiiiii..
   

        Hahaha ulan Melehat neşemi yerine getirdin he.. Zümrütten mi lan seninki ? Hahaha!! Necati amca napsın öle döve döve sikertecek adam. Napsin garip.


        - Abla ben kaçıccam burdan. Dayanamıyorum artık.
        -Sabredemem abla. üüüüüüüüüüüüüüü ( ağlıyor burda hatun durun )
        - Abla bıktım ben bu adamdan Orospu olurum daha iyi.
        - Ne dersen de abla ben gidiyorum. Daha buraya dönmem. Altınlarla paralarıda aldım. Kaçcaam bu şehirden. Helal et hakkını ablaa !!

      Telefonda konuşuyor sanırım bu kız ama sesi tanıdık değildi kim lan bu. Daha önce hiç dinlemediydim. Yeni bir av yakalamışken ne pokuna terk ediyorsun lan şehrimi. Saat kaç oldu deva da dönmedi daha.. Başına bişi gelmesinden korkuyorum. Polisi mi arasam acaba ?


29 Haziran 2018 Cuma

Agorafobik Neva "2"

        Bu yemek sitelerini okumaktan da bıktım. Bu mahallede gündüz hiç atraksiyon da yok he.  Birileri, birilerini kesse, doğrasa ne olacak sanki. Dürbünümü alır izlerdim bende. Mısır bile patlatırdım oğlum.! nevale sağlam yanii -hihihih-

        Dışarı çıkmam lazım biliyorum. Neden ikide bir dürtüyorsun ki ? Ben bilmiyor muyum sanki tospik!!
 Sokağın sakin bir zamanını bekliyorum . Çıkacammmm.. -Doktor şart hacı- Hee sen her boku bil zaten. Gittikte ne oldu ? Şu çevirileri yapmam lazım hem benim para kapımız kapanmasın bari.

      Azcık dinlesek mi len. Bi kere be.. Nolcak sanki. Dur makinayı kuralım.. Şu tuhaf öğretmen beye çevirelim mikrofonlarımızı. Bakalım yeni oyuncaklarıyla neler yapıyor. -Manyaksın kızım sen- Kıh kıh kıh! Biliyorum bebek .

      Vay piç! Yine kurmuş tehsisatı inletiyor.. Yalnız bu gün rol değişmişler sanırım. Öğretmenden geliyor nameler. Zevkine tükürdüğümün ne boktan fantezileri var. - Nevaa! sananee..- Sende annem misin, benim misin anlamadım hacı. Sürekli dır dır dır. Soran olursa anamın Çin hali diyeceğim - Komik misin sen?- 

 Gel kız sende dinle. Nasıl anırıyor hayvan haha.. Dur dur terbiyen bozulmasın bari sen temiz kal . Ayşe teyzeye bakalım.

   - Ay Selamii dur.
   - Durmasam ne olcak lan Sanki. Karayı bulana kadar boğulurum ben burda.
   - Neden öyle diyorsun Selamiiiiii. Ne eksiğim var benim o kadınlardan sankii.
   - Eksik mi? Töbe haşa. Eksik yok. Bi kaç, hatta baya bi kaç fazla paçavran var. Defol git lan yataktan siee.

      Hahaha. Bak bak görüyor musun? Ben sana dün ne demiştim. Maşallah lahana gibi bu hanım teyze diye. Selami dayı napsın bee.. Selaminin suçu nee ?  - Bu saatte neden evde ki adam.- He bi o mu takıldı kafana? Senle bir ömür geçmez lan deva. Nasıl kapıya koysak seni. - Az bi mantıklı yanın ben varım. Bi daha düşün derim- Sensiz mezara bile girmem gülüm ben haha. - İğrençsin- Mersi matmazel..

    Kursağımda bıraktın zaten. Gel çevirileri yapalım. Yine tutturma ama gramer gramer diye söverim valla.
-Ben olmasam aç kalırsın sen- Ah sen olmasan ne mutlu mesut olurdum ben. -Defol git- Ay gitmek isterimde gidemiyorum haspam.  Gel hadi gel.Çalış isaura..


        -Kapı çalıyor nevaa- Duyuyorum Deva. -neden açmıyorsun?- Saf mısın kızım sen tek sorunum dışarı çıkamamak mı sanıyorsun ? İnsanlardan da korkuyorum ben. Bilmiyorsun sanki. -Bari gözleme deliğinden bak kimmiş- HAha meraklı halinide özlemişiz madam. Emrin olur bakarız tabisii.

       Bak ya. Poşet yürüten yine. Bi yüzünü göremedik he. Hep kadraj da sırtı. -Kapıyı bi açsana neva- Neden ki? Kalbin mi hızlansın istiyorsun len. Heyecansız mı kaldın ? -Neva aç kapıyı hadi- Azıcık ama. Du.
-Az daha neva hadi. Yerde bişi varmı göremiyorum- Ne olcak yerde devacım ? Açayım al -Bak yerde kağıt var. Uzanabileceğin mesafede hemde- Pistir lan o. - neva al onu- Tamam beee ! Ne çene var sende arkadaş.
        Yapamıycam . -Neva sadece kolunu uzatacaksın hadiii- OF Of. Tamam oldu galiba dur. Alcam .Aldım.
-Neva oku onu hadi- Senin bu meraklı hallerin beni sevindiriyor ama bi benide gör lan kan ter içndeyim, kalbimi dindir önce. -Elini uzattın neva sadece- Götümü uzatsaydım da adam bayram etseydi dimi? -Ne ara bu kadar pervasız oldun sen neva ? Ben fark etmeden.- Doğuştan canım hihahu..

       NEVa!! Adımı nerden biliyor lan bu adam.

28 Haziran 2018 Perşembe

Agorafobik Neva "1"

        Yazmak lazım bazen. Sırf küfürler saydırmak lazım hatta kağıt üzerinden. Zira ağzından çıksa onca laf , ayıp olur.. Bu gece yine Ayşe hanımları dinledim camdan. Kocası yine geç geldi sanırım eve. Pek de sarhoşumsuydu. Ayşe hanım " Piiii rezil ayyaşşş!! Yine mi karıdan geliyooonnnn!!" diye bağırınca, sessiz sessiz kıkırdadım. Aman duymasınlar güldüğümü. Adamcağız napsaydı Ayşe hanım teyze. Lahana gibi kat kat giyinirsen. Adam seni soymaya uğraşmaktansa Başka kadınlara meyletmesi pek normal bebeğim.

         Hır gür uyudular sanırım sonra. Sesleri kesildi. Sonra ne duyayım. Bizim yan dairedeki yeni evlilerden bi sesler bi seslerr.. Hahayt  yeni evliler ayol nolcak.. Dinlemedim tabi ki ben onları. Ama yatakları gıcırdamasaydı daha iyiydi bee..

        Sabah yine kapıyı açmayı denedim. Denedim.. Sonra açtım hemen kapattım. Ay o ne biçim bir kalp gürültüsü duyan olsa aşık sanacak. Kapıcının getirdiği siparişleri almam lazımdı sonuçta. Ya açlıktan ölürsem dedim sonra kendi kendime. Kapıyı açtım. Azıcık elimi  kapının koluna doğru  uzattım. Poşete yetişmek üzereydim kiiii, poşet bana geldi. Noluooo leyn derken,  kapının aralığından baktım. Adam uzatmış, elime poşeti koymuş gidiyordu. Yaaaaaaaaaaahh!!....bana dokunduuuu.. Hay arkadaş ! Sanki yardım isteyen oldu senden. Ne karışıyorsun şapşall. Ben alacaktım onu. Başaracaktım.. - Bok başaracaktın neva..- O sıpanında bugün poşeti kapıya asası gelmiş pehh..


     Erosbu çocuğuu!! Çekirdeğimi alayımda az balkona çıkayım ben..

   Şırfıntıya bak sen nasılda kırıta kırıta yürüyor. Arkasından bakan angavala ne demeli. Beni görse dibi düşer herhalde. Onuda kızdan sayıp bakıyorsa şapşal. - Çıkta dışarı görsün seni , dibi de düşşün neva hanım-
Bi bokada karışmasan zaten. Seninde ağzına tüküreyim diyeceğim de kendi kendime onu nasıl yapcam bilmiyorum. En iyisi yutkunmak.. -ha ! ha ! ha!-
   
     Necla hanım yine podyumlarda bak. Dönmüş tatilden. Nasılda kavrulmuş gevurun kızı. Bileziklerle de şehirli Hayriye'ye dönmüş. Millet bilmiyor tabi o bileziklerin neyin mahsulü olduğunun -hihihihih-

    Bu aletleri ne iyi ettimde aldım ben ya. Uzayı bile dinlerim ben bunlarla arkadaş asdfg..