21 Eylül 2015 Pazartesi

Söyleyemediklerimiz..

          Oysa en Çokta söyleyemediklerimiz, yapamadıklarımız yakar canımızı değil mi? Bari şunu da şöyle yapsaydık da ondan sonra bu sonuçlar meydana gelseydi. Keşke içimizde ukde olarak kalmasaydı da, bizde oh ne iyi yaptık eğlendik sonuçlarına da razı geldik diyelim.
          Olmuyor ama hiç bir zaman hiç bir şeyi tam yapamadım. İster şartlar ister imkanlar de . Ne dersen de bunun adına. Hiç bir zaman tam olamadım. Hep bir yandan eksik kaldım. Bir Sofraya oturmuşta her şeyin tadına bakayım derken ilk lokmada boğazım düğüm düğüm olmuş.
          Misal hiç kana kana eğlendiğimi hatırlamam. Kana kana gülmüşümdür, attığım kahkahalara hayran olur bi kısım insan. Ama ne kadarı eğlenmek.
          Sitem ettiğim Zaman ise duyduğum tek cevap "" Sen bi annesin."" 
Eee ben bir anneyim. Mükemmel olamasa da çocuğuna 4 elle sarılabilen sevgisini son damlasına kadar hissettirebilen bir anneyim. Ama anlayamadığım şey de bu. Anneyim diye eğlenme hakkımı doğum masasında mı bıraktım. "Babasız bir kız çocuğu yetiştiriyorsun ama sen" de deme bana. Bir Babası olmaması belki Onun en büyük eksik tarafı olacak ama bunun eksikliğiyle yaşamayı öğrenecek. "Büyüsün Ana-Kız eğlenirsiniz" Bana mı güvenmiyorsunuz da el kadar bebe büyüdüğünde onuda yanıma katıp salacaksınız beni. 
          Ah be gözünü sevdiklerim. Bu devirde boşanmak zor değil. inan ki değil.  Bu devirde boşandığın zaman insanların sana yaftaladığı şeyleri kafadan silmek zor. Bu baban olduğunu düşünürsen daha zor. Saçının teline zarar gelse dünyayı yıkabileceğin bir adam ve onun kafasında yıkamadığın bi ton klişe takıntılar. Neyse ki Evimiz Güneş alıyor :)