17 Eylül 2014 Çarşamba

Din Dan Don..

           Her anne aynı şekilde mi hisseder hiç bilmiyorum. Anneme de sordum "İlk okul günümüzde sen nasıl hissettin ? " diye. Gururluydum dedi. Benim de sadece gurur duymam gerekirdi kızımla. Onun dışında ki bu gereksiz üzüntü, iç parçalanması da neyin nesiydi sanki. Altı üstü 5 saatçik senden ayrı senden bihaber olacak. N'olcak sanki?
           Kendimi de avutamıyorum. Sınıfına bıraktım. Küçük küçük masalar yapmışlar minik minik. Kendi boylarında. Sırasına yerleştirdim. Çantasını koydum. Öğretmenine sağlam bir uyarı çektim. Son bi öpeyim de öyle çıkayım dedim. Güzel güzel mis kokulu yanaklarını öptüm. Tam gidicem "Beni burada bırakmayacaksın de mi annee!"  diyiverdi. O an onu oradan alıp koynuma saklayıp kaçasım geldi. Ama geçen sene yaşadığımız olaylardan sonra, bu sene okula başlaması şarttı. İçim parça parça oldu. "Tabi ki bırakmam bebeğim, okulun bittiğinde gelip alıcam seni. Korkma sakın. Güçlü kızım benim" dedim ve çıktım. Eve gelene kadar gözyaşlarıma hakim olamadım. Sanki onu ıssız bir ormanda kurtlara bırakmışım gibi vicdan azabı ve üzüntü içindeydim.
           Geçen sene anaokuluna başladığımızda çok zorlandık. Emekliliği yakın bir öğretmen düşmüştü şansımıza(!) ne şans ama. Cadım çok naiftir, kırılgandır. Uyardım o kadar kadını da "Babasız büyüyor, bu yüzden diğer çocuklardan kat ve kat kırılgan ve alıngan lütfen biraz ılımlı yaklaşın" Tamam dedi tabi kadın. (Öğretmen demek istemiyorum ona..)
           Yemek konusunda her zaman çok uğraştırıyor beni İnci. Ama daha istemiyorum dediğinde de üstüne gitmiyorum. Bu kadın baya baskı uygulamış üstünde yemek yemesi için. Çocuğumu allak bullak etmiş. Okula gitmek istemedi bi dahada. iki adım uzaklaşsam yanından Anne gitme diye kusmaya başladı. Psikolojisi alt üst olmuştu.
 - Sen bu kıza ne yaptın da bu kız senden bu kadar korkuyor bana yapışıyor ?
 - Şey hanımefendi ben dün biraz yemek yemesi konusunda baskı yaptım. Sizin de yararınıza olur diye düşündüm.
 - İyi halt ettiniz. Eserinizle övünün şimdi.

           Çıktım müdüre dilekçe verdim. Bir maaş almama cezası almış sadece!! Benim çocuğumsa 6 ay psikiyatri tedavisi gördü. 6 ay depresan kullandı. Karşılığı 1 maaş..

           Bu senede aynı şeyleri yaşamaktan öyle çok korkuyorum ki. Gerçi sağlam bir konuşma yaptık bu seneki öğretmeniyle. Notlarını aldı, nasıl yaklaşması gerektiğini öğrendi. Şimdi bensiz, yapayalnız orda. Anaokulu da olsa, bir öğrenci annesiyim artık. Gururlu ve üzgün..

2 Eylül 2014 Salı

Bla Bla BLa..

          Yüzün aklıma geldi, öyle güzel ağladım ki. Değer dedim, senin için döktüğüm her damlaya değer.Çünkü gördüm, "seviyorum" diyen ama sevdiği şey için ağlamayı kabul edemeyenleri gördüm, güldüm. Belki artık hiç göremeyeceğim seni, özlemekten ibaret olacaksın ama olsun..Çünkü özlüyorum deyip sarılmak için kollarını açmayanıda gördüm.Ben kollarım açık da gezerim senin için.Ben ağlarım senin için, ben özlerim senin için. Sen nasıl olsa yaşadıkça anlayacaksın kaybettiğin şeyin hayatının geri kalanı olduğunu..Tam ben seni unuttuğumda..
ö.s.ö

1 Eylül 2014 Pazartesi

Olmadı Olduramadık..

          Gündüzleri derdim sıkıntım olmuyor da , geceleri çok yalnız hissediyorum kendimi. Cadı'm uyuyor. Etraf sessizleşiyor. O'nunla konuşmam gereken saatler artık boş geçiyor. Bomboş. Sessizlikten başka hiç bişi bulamıyorum etrafımda. Özlem mi bu yoksa alışkanlıkların birden yok olmasıyla oluşan bir boşluk mu ? Çözemedim. Kendi mi de çözümleyemedim. 
          Bir çok yıldız kaydı hayatımdan, hepsi başka yükler bıraktı ama sadece 2 kayıp beni boşlukta çaresiz bıraktı.Kitap okuyorum, hiç hoşlanmadığım halde belki oyalanırım diye facebook açtım kendime, dinlemekten keyif almadığım şarkıları bide bu şekilde dinliyorum. Olmuyor , olduramıyorum. Bişiler hep eksik kalıyor. Bişiler hep yarım..
           Elim gidiyor telefona O'nu arayamıyorum bari Dost dediklerimle konuşayım. Sözleri geliyor sonra aklıma " Daha beni arama yazma, uzatma." Vazgeçiyorum. 
Egosu yüksek bir insan olamadım hiç bir zaman. Ya da her şeye gurur yapan. Ama istenmediğim kalplerde de zorla duramam. Özlüyorum yitirdiklerimi kaybettiklerimi. Onlar hayatlarına bakarken ben hala yas tutuyorum. Çünkü hala çok Safım hala çok değer veriyorum.