23 Haziran 2014 Pazartesi

Biz'den "1" Gün..

        Gün içinde işlerden fırsat buldukça aramasına rağmen akşam olduğunda kavga edecek bir sürü sebebim oluyor elimde. Neden bu gün arama sayın 5'e düştü ? Hı :/ ? Neden 10 Dk sürdü bütün konuşmalarımız ? Sana diyorum bayım !!  :)) Ne kadar ararsa arasın. Ne kadar uzun konuşursak konuşalım bize yetmeyeceğini biliyorum ama hoşuma gidiyor O'na şımarmak :)

       Aradığı zaman süre kısıtlı olduğundan o an tadını çıkartıyorum ama asla unutmuyorum :) Akşam eve döndüğünde elimde listeyle aramasını bekliyorum :)) Kapıdan girer girmez beni arıyor. Saatini biliyorum oluumm geç ararsan yakarım çıranı!! Tehtitlerimden ötürü mü bilemedim :) O kendine yemek hazırlarken bende gün içinde ne yaptım, kime kızdım, nelere güldüm, ne kadar özledim, ne kadar sevdim onu bugün, hiç susmadan sanki konuşmaya açmışım gibi saydırıyorum :) Tabi garibim napsın bi yandan yemeğini yerken diğer yandan bana laf yetiştirmeye çalışıyor kıyamam :).. Yemek faslı bittikten çayını alıp balkona geçiyor. Tabi üstünü değiştirmiş oluyor o sırada. Sorularım, üstünde ne vara gidiyor ama gerçekten art niyetim yok inanın :) Sonuçta balkona çıkacak sevdiceğim. Üstsüz mü yakalansın kız objektiflerine :/ . Kafasını kırarım :))


      Bu sefer sıra O'nda. Gün içinde yaşadığı gerilimler, sıkıntıları , aile sorunlarını, beni ne kadar özlediğini, bensiz duramadığını falan anlatıyor :)) Kurban olduğum çok yorgun olduğundan çayı bitince yatağa doğru yön değiştiriyor. Bu "Hadi yavrum sana da yatak yolu gözüktü" demekti gizliden gizliden. Telefonu kapatıp görüntülü aramaya geçiyoruz. Uzaktan uzaktan hasret gidermek ne kadar olursa işte birbirimize gözlerimizle dokunup, kelimelerle okşuyoruz.. Aşk , gözlerinde parıltılar oluşturuyor ve bunu seyretmek başyapıt izlemek gibi heyecanlı ve tarifsiz.. Uykusu gelmeye başladığında tekrar normal aramaya dönüp berabermişiz gibi konuşarak nefesi nefesime karışarak uyuyoruz. Telefonu kulağımın üstüne bırakıp, yastığıma sarılıp Aşkım'la uykunun en haline dalıyoruz. Ama yastığıma sarıldığımdan haberi yok. Şaşkın, yastığımı kıskanıyor :)  Beraber geçirdiğimiz zaman dilimlerinde yastıkları benden kaçırması öyle tatlıydı ki :)

          Fena alışmışım onun nefesini duyarak uyumaya. Bazen işi nedeniyle, bazende kuzenleriyle dışarı çıktığında eve gelme saatleri değişiyor ve ben mecburen uyumak için O'nun eve dönmesini bekliyorum. Önce sonucun ne olacağını bile bile deniyorum uyumayı. Olmuyor. Dön dolaş yatağın içinde. Sinirden köpürmüş halde mesaj atıyorum beyfendiye. "Uyuyamıyorum.. Biliyorsun da. GELL!!!"
"Bebeim benim , uyumak için beni mi bekliyormuş."
Şebek nasılda hoşuna gidiyor bu hallerim :)  Dün gece de yine telefon açık uyumuştuk sabaha karşı garip bi rüya gördüm. Korkuyla uyandım baktım hala telefon açık. Nefesini duyabiliyordum. Dinledim. Dinledikçe sakinleştim. Huzur doldum. Sığındım nefesine. O nefes aldıkça ben yaşamak için nedenler buldum..

          Telefonu kapattım , bişiler yazayım da sabah görsün diye. Pat cevap yazdı. Şaşırdım :)
biraz yazıştıktan sonra yine aradı. Bölünen gecemize kaldığı yerden devam ettik. Sevdiğim yanımda değildi belki ama ben onun koynunda O'nlu rüyalara daldım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız için teşekkür ederim. Sevgiyle kalın.. ^_^