13 Haziran 2014 Cuma

Ayrılıklar Olmazsa Vuslatın Ne Önemi Kalır...

     Gitti benim canım'ın canı.. Gözü , gönlü bende kala kala gitti.. Son ana kadar sanki stok yapar gibi birbirimize doymaya çabaladık. Çabaladık.. Ama olmadı :( Her öptüğümüzde fark etmeden özlem aşıladık birbirimize.

        4. günümüz ilk dakikasından son dakikasına kadar rezidans da geçti. Biraz uyuduk. Biraz birbirimizi sevdik. Biraz öpmeye doymaya çalıştık.Biraz yemek yedik. Sonra tekrar başa sardık :)
Bi insan bu kadar çok sevip bi o kadar  da sevilebilir mi ? Öyle masum masum bakıp "Kadınım, yüreğimi aydınatanım.." demeleri hala kulağımda.. Gözlerine baktığımda gördüğüm tek şey "Benim" :) O adam bana ait. Ve bu kadın O adama ait. Bunu teyit eden gözlerimiz var bizim :)

      Bi ara sıcaktan bunalıp biraz balkona çıktım. Sevdiceğim de mutfakta meyve tabağı hazırlıyordu.. Ya tabi ben dedim "Aşk bırak ben hazırlayayım." diye . Gel gör ki benim tam maço sevgilimin tahmin edilemez hareketlerinden bir yenisi daha :) "Bu gün emrinize amadeyim kadınım.." dediğinde ben zaten yelkenleri suya indirmiştim :) Gel gelelim döndüğünde beni balkonda görmesiyle çıldırması bir oldu.. Kolumdan tutmasıyla içeri girmemde bir oldu zaten. Ben ne yapıyorsun der gibi baktığımdan olsa gerek , "Bu halde balkona mı çıkılır ? Sanırım kaşınıyorsun !!"  Şaşırdım.. Sonucta 20. katta ki bir balkondan bakıyor olduğumuzu mu unuttu ya da üstümde ki kıyafetin neresinden bu tepkiyi verdi diye düşünürken. " Hale bak kolu budu açık baldırı çıplak balkona çıkmış" diye veryansın ettiğinde bu adamı çok sevdiğimi bir kez daha anladım :)) Her kadın gibi kıskanılmak beni deli gibi mutlu ediyor :) Tamam tamam bir kısım kadın gibi :) O sinirle "kaşınıyorsun" lafının nereye gideceğini kavramam pek zaman almadı :)))))


       Saat çoktan 8 olmuştu bile.. Son kez sanki yanına yolluk alırmış gibi hoyrat ve uzun bir öpüşten sonra "Hadi hatun seni eve bırakalım" dedi. Ve bende tıpış tıpış düştüm önüne. Suratım asıktı yol boyu. O' da farkındaydı hüznümün. "Bu son gelişimmiş gibi yapma yavrum.. Yine geleceğimi , özleminin beni buraya sürükleyeceğini aşk'ım gibi biliyorsun" Gözlerimden süzülen yaşları saklamak için kafamı cama çevirsem de , içimde kopan fırtınanın farkındaydı. Saçımı okşayıp ufak bi öpücük kondurdu. Hıçkırıklarımı saklayamadım. Arabayı düzgün bi yere çekip beni teselli ederken ki çocuksu telaşı, gözümden akan her yaşın kalbine kor gibi düştüğünü yansıtan gözleri.. Topladım kendimi hemen. O na acı verdiğimi görmek beni derinden yaralıyor çünkü.. Küçük bir buse kondurdu dudağıma. "Topla kendini hatun'umm.. Benim kadınım özlerkende dik durmalı" O nasıl bir şey der gibi buruşturdum suratımı . "Bakma öyle kocaman kocaman.."

        Ve gitti.. Bana yine başka bir vuslatın yolunu gözlemek düşerken, sevdiceğime de benim huysuzluklarıma katlanmak düştü..


         Her gün bir adamı yeni baştan severek uyanmak nasıl bir şey biliyor musunuz ? Ben biliyorumm :)))





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız için teşekkür ederim. Sevgiyle kalın.. ^_^