22 Ağustos 2013 Perşembe

Kem Küm..

     Sanırım düşündüğümden daha fazla kafama takmışım bloğumu :).
Sabaha kadar kafamda uçuşan binbir paragraf, konu, metin, yazı, kompozisyon yer değiştirip durdu. Dehşet bir ağrıyla uyanmakta cabası :) .
    
     Yazı yazmaya çok meraklı olduğumu biliyorum. Öyle ki derdini sıkıntısını günce defterine anlatan biriyimdir. Anlatarak rahatlayanlardan hiç değilim. Kalem kağıt daha candan, daha içten dost bana sanki. Lisede birinci geldiğim kompozisyon yarışmasından sonra bidaha asla vazgeçemedim yazmaktan. 

     O değilde dün bıdığımı söylemişimde sevdiceğimden bahsetmemişim çok ayıp :). Gerçi onun bu blogtan haberi yok zira beyfendi çok kıskanç :). Hayatın artık durduğu sadece kızım için mücadele ettiğim bir zamanda çıktı karşıma sevdiceğim. İyiki karşıma çıkmışsın dediğim, keşkelerimi, kuruntularımı, tabularımı yıkan adam. O'nu daha sonra uzun uzun anlatırım :). Gece öyle güzel yazılar geçiyordu ki kafamdan şu an bu ağrı hepsini aldı götürdü. 
    
      Sevdiceğimin sesini duymadan uyanmak bir sabaha, baharın o çiçek kokularının olmaması gibi.
Yağmur yağdıktan sonra arkasından gelen o toprak kokusunun ortaya çıkmaması gibiydi. Aramızda olan onca mesafeye rahmen sesiyle, yazılarıyla kalbime dokunan adam. Anlatmaya çalıştığımda seni, çıkan yazının benim duygularımın yanında çok hafif kalmasına deli oluyorum. Ben ki her duygumu kağıda kolayca naksede bilen biriyim. Nasıl olurda Aşk dediğim adama, Aşk olduğum adama bunu anlatacak kelimeler bulamıyorum :/ . Çok sinir bozucu bir durum bakmayın öyle :). 
   
     O benim hayatımda hep ikinci sırada olacak. Ben o'nun ilki, o' benim ikincim :). Kızçem herşeyden önce gelir dediğimde şımarık şımarık bana sokulmasını seviyorum :) . 
    - Ama ama bende ikincilimi kızçene vermem zaten.
dediğinde suratındakı o munzur ifadeye ayrıca aşığım. Ben aşık değilim gerçi , Aşk oldum ben ona. 

       ilk tanıştığımızda sürekli 'ufaklık' diye seslenir ya da yazardı. Yaşı benden büyük olsada korkuyordum bana kardeş gözüyle bakmasından. O yüzden deliye dönerdim o ufaklık dedikce :)
Ben o'nu önceden takip ederdim her hareketini, her yazısını. Tanışmak için bir adım atmam lazımdı ve bir mail attım. Tamda can alıcı yerden vurmuş olacağım ki cevap yazdı, böyle böyle sabahlara kadar süren yazışmalar.Tabi ozaman skyp falan yok. Msn almaya cabalıyorum ama benim küçük tospam nette zaman gecirip msn kullanmayı red eden bir adamdı :). 
     -Ben teknoloji düşmanıyım. Her nimetinden faydalanmayı, sürekli ulaşılır olmayı sevmiyorum.
dediğinde anladım ki bu aşk başa bela olacak :) .
O kadar ki cep telefonu bile kullanmıyordu. Daha sonra iliskimiz ilerledikce zorla aldırmıştım telefonu ona daha sonra bu konu içinde yazarım :). Ağır aksak konuşmalardan sonra 'biz' olduk. Ayrılmaz bir bütün olduk.
    
      Hep diyorum " Hayat bir günse, Son bulması gereken yer senin kolların olmalı."
Sevginin bir adama bu kadar yakışması olağandışı :)
      Seviyorum Seni koca Adam..
    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız için teşekkür ederim. Sevgiyle kalın.. ^_^